lunes, 1 de octubre de 2007

El presidente Chavez y su anécdota con Ilich Ramirez en ALO PRESIDENTE

Cracias a los camaradas de Carabobo hemos localizado este fragmento del programa ALO PRESIDENTE donde Hugo Chavez recuerda una de sus anécdotas con Ilich Ramírez, del que habla con cariño y valentía.

5 comentarios:

Anónimo dijo...

viva chavez

Anónimo dijo...

viva chavez

Anónimo dijo...

Vaya bolas. Chavez no le tiene miedo a nada ni a nadie.

Anónimo dijo...

DÜNYA ?SLAMLA ÖZGÜRLE?ECEK - Çakal Carlos
Tarih: 26.07.2005 Saat: 10:40 Gönderen: feyza

?smi Ilich Ramirez Sanchez... Dünya onu Çakal Carlos lakab?yla tan?yor. Müslüman olduktan sonra ise ismini Salim Muhammed olarak de?i?tirdi. Özellikle 1980'li y?lllarda yapt??? eylemlerle dünyay? "profesyonel sava?ç?" kavram?yla tan??t?ran Salim Muhammed hakk?nda birçok kitab yaz?l?rken, hayat? da defalarca kez filmlere konu oldu. ?lk defa 1975 y?l?nda ?slâm'la tan??an Salim Muhammed, cezaevine girdikten sonra kendini tamamen ?slâm'la ilgili ara?t?rmalara verdi. O ?imdi 1.5 milyarl?k ?slâm Alemi'nin imanl? bir ferdi. Namaz k?l?yor, oruç tutuyor ve yazd??? mektuplara "Kadiri Mutlak Allah'?n ad?yla" diyerek ba?l?yor. Bir zamanlar dünyadaki Marksistlerin idolü olan Salim Muhammed, ?slâm'?n bütün yeryüzüne hakim olmas? davas?na kald??? hücreden umud ve co?kusuyla yank? veriyor. ?man?n ne kadar büyük bir imkan oldu?unu y?llard?r tutuldu?u tek ki?ilik hücresinde "dik duru?"unu sürdürerek bütün dünyaya hayk?r?yor. Salim Muhammed, Allah ve Rasulüne olan inanc?ndan ald??? güçle, yeryüzünün dört bir yan?ndaki binlerce Müslüman esir gibi, "Zindan duvarlar?n?z, i?kencehaneleriniz v?z gelir bize v?z. Bu yürek, bu umut vurulmaz zincire" diye hayk?r?yor. Antiemperyalist bilincin yüksek oldu?u Latin Amerika ülkelerinde milyonlarca hayran? olan Salim Muhammed bizlere, büyük bir olay? da müjdeliyor

Dün Endülüs'te, Afrika'da, Orta Asya'da yürekleri fetheden ?slâm, bugün Meksika'da, Bolivya'da, Venezuella'da inan?lmaz derecede ilgi görüyor. ABD ve ?srail'den nefret eden milyonlarca yoksul, devrimci, emekçi; Müslüman direni?çilerin emperyalizm ve Siyonizm kar??s?nda yazd?klar? destan nedeniyle hidayete erip Müslüman oluyor. Sizleri din karde?im Salim Muhammed'in sorular?m?za verdi?i cevaplarla ba? ba?a b?rak?rken, birkaç gün sürecek olan röportaj?n yap?lmas?nda benden yard?mlar?n? esirgemeyen Salim Muhammed'in e?i ?sabella Han?mefendiye, Türk avukat? Ahmet Arslan Beye ve Ayl?k dergisi yazarlar?ndan de?erli arkada??m Faz?l Duygun'a sonsuz te?ekkürlerimi sunuyorum... Ayr?ca bütün okuyucular?m?za Salim Muhammed'in selamlar?n? iletiyorum.
-Müslüman olmaya nas?l ve niçin
karar verdiniz?
?slâm'la ilk defa Güney Yemen'in Joar bölgesinde Filistin Halk Kurtulu? Cephesi'nin bir kamp?nda tan??t?m. O zamanlar, Do?u Afrika'daki çok önemli bir ?srail hedefine sald?r? düzenlemek için bir grup sava?ç?yla e?itim görüyorduk. Sava?ç?lar?n hepsi Müslümand? ve ben Filistinli Müslüman direni?çilerin davran??lar?ndan çok etkilendim. Hepsi Allah için kendilerini feda etmek için can at?yorlard?. Filistinli direni?çiler bana devaml? olarak ?slâm'? ve Kâinat?n Efendisi Peygamberimiz'i anlat?yorlard?. Ö?rendiklerim harika ?eylerdi. O zamanlar komünistim. Fakat bütünsel bir sistem olma iddias?ndaki materyalizm benim için her ?eyi aç?klayabilme özelli?ine sahip de?ildi. Fizikçiler "Do?a bo?luktan nefret eder" derler. ?nsan do?as? için de ayn? ?ey geçerlidir ve ruhani bo?luk da, bo?luklar?n en beteridir. Marksizmden beni uzakla?t?ran en büyük olgu kutsall???n eksikli?idir. Çünkü Marksizm insana ba?l? bir dindir. Yani bu dinin kurucusu, teorisyeni bir insand?r. Marksistler her zaman manevi bir güçle ili?ki kuramama eksikli?ini hissederler. Çünkü manevi güçle ili?kiye girmek insan?n yarat?l???nda olan bir olgudur. Marksizm, Kadiri Mutlak Yarat?c?ya kar?? ç?kt??? için de gücü eline geçirdi?i vakit yozla?maya mahkûmdur. Ben birçok konuyla ilgili sorular?n cevaplar?n? net bir ?ekilde ?slâm'da buldum. Bana göre ?slâm'?n özünde büyük bir manevi güç bulunuyor. Bu güç insana müthi? bir özgüven ve kainatla içten ve samimi bir ili?ki kurma olana?? sa?l?yor. Kendimi hapishane de hiçbir zaman buruk hissetmiyorum. Çünkü inanc?m çok büyük ve köklü... ?nanc?m bu dört duvar aras?nda Allah'a yak?nla?t???m sürece beni özgür k?l?yor. ?una inan?yorum ki, Bat? insan? ve birçok Marksist, ?slâm'?n kutup y?ld?z? ve yol göstericili?i sayesinde do?ru yolu bulacakt?r. Dünya Kadiri Mutlak Allah'?n izniyle ?slâm'la özgürle?ecektir...
-S?k s?k devrimci ?slâm'dan bahsediyorsunuz. Devrimci ?slâm kavram?ndan neyi kasdetti?inizi aç?klar m?s?n?z?
"Devrimci ?slâm" tabiri asl?nda bana ait de?il. Bu s?fat, medya ve cezaevinde yazd???m kitab?m? yay?nlayan yay?nevine aittir. Ben devrimci ?slâm kavram?n? gereksiz görüyorum. Çünkü ?slâm özü itibar?yla zaten devrimci bir karaktere sahip. Hz. Peygamber Mekke aristokrasisini y?karak tarihin en büyük devrimini gerçekle?tirmi?tir. Bana göre devrimci ?slâm: "?slâmî kurallar?n hâkim oldu?u, adaletin sa?land???, e?itsizli?in en aza indirildi?i bir düzeni ve zalimler kar??s?nda dik duru?lar?n? sürdüren, anti-emperyalist mücadelenin kefili yi?it Müslümanlar? anlat?r."
-Dünyaca me?hur bir eylemci olarak, 11 Eylül eylemini nas?l de?erlendiriyorsunuz?
11 Eylül eylemi Müslümanlar?n kutsal mekan ve topraklar?n?n i?gal edilmesine, Filistin halk?n?n u?rad??? adaletsizli?e, Irak'ta amborga nedeniyle ölen binlerce çocu?un u?rad??? zulme kar?? verilen anlaml? bir cevapt?r. Bu tür ola?anüstü feda eylemleri beni, 1991 y?l? Mart ay?na götürüyor. Pakistan'daki El- Zülfikar Örgütü Genel Sekreteri ?ehid Mir Mirza Butto orijinal bir fikir olarak ve ilk defa, i?gal edilen ve y?k?lan Irak'?n intikam?n? almak için patlay?c? yüklü uçaklarla ?kiz Kulelere sald?rma fikrini ortaya atm??t?. Y?k?m ac?s?n? tadan ABD halk? ve onun çökmü? hükümeti, y?lllard?r ?srarla insanl??a sald?rmaktad?r. 11 Eylül eylemiyle ABD'nin co?rafi kutsall??? ve yenilmezlik efsanesi sona erdi. Müslümanlar olarak ?unu unutmamal?y?z ki, ABD efsane bir ülke de?ildir. Onlar da di?er uluslar gibi, gerekirse güç kullan?larak yenilmenin nas?l bir duygu oldu?unu tatmal?lar. ABD yönetimi de ?unu bilmeli ki, Hollywood dü?lerinden, Rambolardan, Süpermenlerdan olu?an kurgular?n?z?n sonu art?k geldi.
ABD BEDEL ÖDÜYOR
-11 Eylül sald?r?s?n? düzenleyenler size göre niçin ?kiz Kuleleri ve Pentagon'u hedef seçtiler.
Hedef seçimi bana göre tamamen simgeseldi. Kibir ve küstahl???n en önemli iki sembolü vuruldu. ?kiz Kuleler, Amerika'n?n bütün di?er halklara kar?? sürdürdü?ü ekonomik sömürü ve sava??n küstah sembolüydü. Di?er hedef Pentagon ise askeri ve teknolojik gücün merkeziydi. Pentagon'a at?lan golle bir bak?ma emperyalist ABD'nin co?rafi, askeri, maddi ve sembolik kutsall??? sona erdi. Tüm suçlular gibi ABD'de de 11 Eylül eylemine kadar yapt??? zulümlerin hesab?n? verece?ini dü?ünmüyordu. Sald?r?yla birlikte yapt??? zulümlerin bedelini ödemek, sava? suçlar?n?n hesab?n? vermek zorunda kald?.
- Amerikan ordusu, 11 Eylül sald?r?s?ndan sonra ?slâm topraklar?n? bir bir ku?atmaya ba?lad?. Bu ku?atma dalgas?yla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
11 Eylül 2001 sonras? dünya, strateji uzmanlar?n?n öngördü?ü gibi bir medeniyetler çat??mas? ya?amayacakt?r. Aksine maddenin, ahlaks?zl???n, metan?n bask?c? hükümranl???n? y?kmaya yönelik manevi ve devrimci bir güç olan ?slâm, dünyan?n gündemine daha fazla girecektir. Bugün dünyaya dayat?lan kapitalist sistemde insan da ticari bir mala dönü?türülmeye çal???l?yor. Müslümanlar?n tüm dünyay? yönetmek isteyen Siyonizm ve emperyalizmin önünü kesmeleri gerekiyor. Büyük bir devrim gücü olan ?slâm, halklar?n kölele?mesine kar?? ç?kabilecek tek güçtür. 11 Eylül eylemi ABD'nin y?llarca önce kararla?t?rd??? i?gal planlar?n?n bahanesi oldu. Mevcut olan i?gal zaten gerçekle?ecekti. Çünkü kapitalizm devaml? olarak büyümek, dünyay? pazar haline getirmek zorundad?r. Bu büyüme durdu?u an kapitalizm çökme sürecine girer. Bat?n?n tüketim kültürüne meydan okuyan, kafa tutan tek din, tek inanç sistemi ?slâm oldu?u için bu durum ABD'yi rahats?z ediyordu. Bush ve adamlar? 11 Eylül eyleminden sonra uzun bir sava? için Ortado?u topraklar?na ç?karma yapt?lar. Ancak, ABD ?u an sava?? kaybediyor ve Allah'?n izniyle de en yak?n zamanda Ortado?u topraklar?ndan defolup gidecektir.

Hayat?m? ?slâm'a adayaca??m
Müslüman olman?z, hayat?n?zda ve iç dünyan?zda ne gibi de?i?ikliklere yol açt??
Müslüman oldu?um ilk y?llarda, ?slâm hayat?ma çok önemli bir de?i?iklik getirmedi. Ailemden ald???m sa?lam ahlâki de?erler sebebiyle, ?slâmî olgunluk zevkini tatmam uzun bir sürece yay?ld?. Daha sonraki y?llar iman?n tad?n? almaya ba?lad?m. Bu tad? anlatmak benim için gerçekten çok güç. Fakat Müslüman karde?lerimin neyi kastetti?imi anlad?klar?mdan eminim. ?slâm bana ya?ad???m zorluklara kar?? dayanma gücü de veriyor. ?slâm'dan ald???m manevi güçle bütün emperyalistlere kar?? meydan okuma kuvvetini kendimde buluyorum. Müslüman olmam, insanlarla dayan??ma hissimi daha da güçlendirdi. Çökmekte olan Bat? toplumlar?n?n en büyük günahlar?ndan olan bireysellik hastal???ndan beni uzakla?t?rd?. Ben her zaman insanlar?n sömürülmedi?i bir dünya için mücadele verdim. Bugün benim için mücadelemin temel dayana?? ve inand???m devrimin ad? ?slâm'd?r. Bundan sonraki hayat?m? ?slâm'?n bütün yeryüzüne hakim olmas? için yegane ?art olan ?slâm devrimine adayaca??m. Emperyalizme ve Siyonizme kar?? ç?kan bütün devrimci örgüt ve sava?ç?lar? ?slâm bayra?? alt?nda toplanmaya ça??r?yorum. ?nsanl???n tek kurtulu? adresi art?k ?slâm'd?r. Allahuekber...

Çakal Carlos kimdir?
20. yüzy?l?n "en ünlü militan?" olarak nitelendirilen Carlos, 25 Mart 1949 y?l?nda Marksist bir ailenin o?lu olarak Venezuella'n?n Caracas hastanesinde dünyaya geldi. 1966 y?l?nda annesi ve karde?leriyle birlikte Londra'ya gidip, ?ngiltere'de üniversite e?itimi gördü. Uzun bir dönem Marksist gençlik örgütlenmelerinin içinde yer alan Carlos, 1975 y?l?nda Filistin Halk Kurtulu? Cephesi (FHKC) kamplar?nda e?itilerek ?srail'e kar?? sava?maya ba?lad?. Daha sonraki y?llar ?srail hükümetine kar?? verdi?i mücadeleyi Bat?'n?n büyük ?ehirlerine ta??yan Carlos, ?sraille ili?kisi olan birçok banka, dernek, gazete ve elçili?e bombal? sald?r?da bulundu. 1980 y?l?nda dünyan?n en çok aranan adam? olarak ilan edilen Carlos, CIA, Mossad, Interpol ve Frans?z istihbarat?n? birçok kez atlatt?. 1985'li y?llarda dünyadaki birçok devrimci Marksistin gözünde idol olarak görülen Carlos, özellikle yakalanmamaktaki ba?ar?s?, zekas? ve cesaretiyle dünya medyas?n?n gündeminden hiç dü?medi. Binbirsurat olarak da tan?nan Carlos, özellike Viyana'daki OPEC toplant?s?nda, aralar?nda 10 petrol bakan?n?n da bulundu?u 70 ki?iyi rehin almas? ve olay sonras? rehineleri Cezayir'e kaç?rmas? herkesi ?a??rtt?. Daha sonraki y?llar özellikle Fransa'ya yönelik eylemler gerçekle?tirmeye ba?layan Carlos, bir dönem Frans?z devletinin korkulu rüyas? haline geldi. Carlos, 25 y?ll?k bir kovalamacan?n ard?ndan 1994 y?l?nda Frans?z ve Sudan istihbarat örgütlerinin ortakla?a düzenledikleri bir operasyonla yakaland?. Frans?z mahkemeleri taraf?ndan 3 y?l yarg?lanan Carlos, yarg?lama esnas?nda devaml? olarak davaya bakan hakimle büyük bir irade sava?? verdi. Hatta hakime bir mahkemede; "Ben uluslararas? bir sava?ç?y?m. Kiminle konu?tu?una ve hareketlerine dikkat et" diyerek uyar?da bulundu. Karar mahkemesinde 4 saat savunma yaparak sözlerini; "Sizler beni yarg?lama hakk?na sahip de?ilsiniz. Frans?z mahkemelerini tan?m?yorum. As?l ben sizi sömürdü?ünüz, fakir b?rakt???n?z halklar ad?na yarg?l?yorum. Benim vatan?m bütün yeryüzüdür. Karde?lerim de ezilen, sömürülen bütün halklard?r" diyerek tamamlad?. Mahkeme sonras? müebbet hapis cezas?na çarpt?r?lan Carlos, yarg?lanma esnas?nda tan??t??? Fransa'n?n en ünlü avukatlar?ndan Isabella Coutant Peyre ile evlendi. Halen Fransa'da Fleury Merogis Cezaevi'nde bir hücrede tutulan Carlos, günlerinin birço?unu ?slâm üzerine ara?t?rmalar yaparak geçiriyor. Müslüman olduktan sonra Salim Muhammed ismini alan Carlos'un cezaevinde kaleme ald??? "Devrimci ?slâm" isimli bir kitab? bulunuyor.

Anónimo dijo...

بوش والصحة والتعليم

لن أتحدث عن الصحة والتعليم عند بوش، وإنما عند جيرانه. لم يكن الحفل مرتجلاً. تروي وكالة الأنباء "أسوشييتيد برس" كيف أنه بدأ كلماته بالقول: "لدينا قلوباً كبيرة في هذا البلد"، وقد قالها باللغة الإسبانية أمام 250 ممثل عن مجموعات خاصة ودينية ومجمعات ومنظمات غير حكومية أتت إلى واشنطن مدفوعة النفقات من قبل الحكومة. منها مائة من الولايات المتحدة.

وذكرت الوكالة أن "هذا الاجتماع، الذي أُطلق عليه اسم ‘مؤتمر البيت الأبيض حول الأمريكتين‘، يشكل جزءاً من الأفكار التي طرحها بوش عندما شرع في بدايات شهر آذار/مارس بجولة شملت خمسة بلدان أمريكية لاتينية، وتتعلق هذه الأفكار بما تطمح حكومته للقيام به من أجل المنطقة خلال المدة القصيرة المتبقية له في المنصب".

وأضاف النبأ: "لقد دعا بوش إلى هذا المؤتمر ليتحدث عن مواضيع مختلفة، خاصة منها التعليم والصحة. وقال في تصريحات مرتجَلة: ‘إنه لمن الهام بالنسبة لنا التمتع بجيران سليمين ومتعلمين‘، وذلك أثناء تحدثه إلى ستة من الحضور، وهم من غواتيمالا والولايات المتحدة والبرازيل وهايتي والمكسيك، والذين شاركوه المائدة على شكل حلقة نقاش".

لقد أكد على أمور لا تصدَّق، مثل "العمل القاسي الذي نقوم به نحن الجيران".

وقد تكلم في الحفل كل من بوش ووزير الخزينة ومساعد وزيرة الخارجية لشؤون النصف الغربي من العالم ومساعدة وزيرة الخارجية للشؤون العامة. بالإضافة لهم، ترأس مجموعات العمل التي ارتكز إليها الاجتماع عدة أعضاء في الجهاز الحكومي. وتكلموا جميعاً بلسان طليق.

ذكروا بأن بوش قد أقام في بنما مركزاً أهَّل أكثر من 100 طبيب من ستة بلدان من أمريكا الوسطى. وتكلّموا بتركيز كبير عن "كومفورت"، وهي واحدة من كبرى السفن-المستشفيات في العالم، التي رست للتو في بنما، بعدما كانت قد زارت غواتيمالا.

"خصّص بوش 55 دقيقة من وقته لهذا النشاط، الذي انعقد في أحد فنادق مدينة أرلينغتون، فرجينيا، في أنحاء واشنطن".

من دون سابق إنذار، انضمت وزيرة الخارجية، كوندوليزا، للكورس لكي تتكلّم عن كوبا.

استناداً لما نقلته وكالة أنباء أخرى، فقد صرحت، في لحظة كان مجلس دولتنا يدعو فيها إلى انتخابات عامة، عملاً بأعراف دستورية، بأن "الولايات المتحدة تأمل بأن يقرر الكوبيون مستقبلهم بأنفسهم"، وأضافت: "واشنطن لن تسكت عن الانتقال من دكتاتور إلى آخر".

في خطابه الافتتاحي، أكد بوش على مفاهيم غير معهودة في الواقع عند زعيم إمبراطورية كونيّة، يدرك تماماً سلطته ودوره الشخصي، عكستها بالتفصيل وكالة الأنباء الإسبانية "أ.ف.أ": "حث رئيس الولايات المتحدة، جورج دبليو بوش، حكومات أمريكا اللاتينية اليوم على أن تكون شريفة وشفافة ومفتوحة. [...] وأكد الرئيس بأن المجتمعات المفتوحة والشفافة هي التي تؤدي إلى مستقبل واعد".

"نأمل أن تكون الحكومات شريفة وشفافة. نرفض الفكرة القائلة بأنه من الجيد أن يكون هناك فساد في قلب أي حكومة...".

وأكد قائلاً: "إن مساعدتنا لجار يحتاج هذه المساعدة هو أمر مفيد لنا. إنه شيء يجدد روحنا ويرتقي بنفسنا الجماعية. أعتقد أن من يُعطى الكثير، يُطلب منه الكثير، ونحن كبلد أُعطي لنا الكثير، ولهذا أظن بأننا مجبرين على مساعدة الناس".

إن بوش على إدراك بأنه يكذب وأنه من الصعب تصديق أكاذيبه، ولكن هذا لا يهمه. إنه على ثقة بأنه إذا ما تم تكرارها ألف مرة، فإن الأمر سينتهي بكثيرين لتصديقها. لماذا كل هذا التحايل؟ ما الذي يضايقه في الواقع؟ منذ متى بدأت هذه الجلبة؟

اكتشف بوش أن النظام الاقتصادي والسياسي لإمبراطوريته لا يقوى على التنافس في توفير الخدمات الحيوية، مثل الصحة والتعليم، مع كوبا الخاضعة للعدوان والحصار منذ نحو خمسين سنة. الجميع يعلم أن اختصاص الولايات المتحدة في مجال التعليم هو سرقة الأدمغة. منظمة العمل الدولية أشارت إلى أن "47 بالمائة من الأشخاص المتولدين في العالم والذي يكمّلون دراستهم للحصول على الدكتوراه في الولايات المتحدة يمكثون في هذا البلد".

مثال آخر على النهب: "هناك عدد من الأطباء الأثيوبيين في شيكاغو أكبر من عددهم في أثيوبيا كلها".

في كوبا، حيث الصحة لا تشكل سلعة، يمكن القيام بأشياء ليس بمقدور بوش أن يتصورها.

لا تتمتع بلدان العالم الثالث بموارد تسمح لها بإقامة مركز للبحث العلمي؛ ومع ذلك، أقامت كوبا هذه المراكز رغم أن ما لديها من مهنيين تتم في كثير من الأحيان دعوتهم وتحفيزهم على الفرار.

منهاجنا لمحو الأمية "أنا نعم أستطيع" يتوفر اليوم في خدمة مجانية لجميع البلدان الأمريكية اللاتينية، والتي، إذا ما شاءت تطبيق هذا البرنامج، تتم مساعدتها على تكييفه ليتناسب مع مواصفاتها الخاصة وفي إنتاج المواد المطبوعة وأشرطة الفيديو كاسيت ذات الصلة.

بلدان مثل بوليفيا تقوم بتطبيقه باللغات الإسبانية والكيتشوا والأيماري. عدد الذين تعلموا القراءة والكتابة هناك خلال أقل من سنة وحدهم هو أكبر من عدد الذين علّمتهم الإمبراطورية القراءة والكتابة في أمريكا اللاتينية جمعاء، هذا إذا كانت قد علمت أحداً. أنا لا أتكلم عن بلدان أخرى مثل فنزويلا، التي قامت بمآثر تعليمية حقيقية خلال مدة قصيرة جداً من الزمن.

"أنا نعم أستطيع" هو منهاج يعود بالفائدة على مجتمعات خارج النصف الغربي من العالم. تكفي الإشارة إلى أنه يجري استخدامه في نيوزلندا من أجل تعليم القراءة والكتابة لأقلية الماوري.

بدلاً من إقامة مركز لتدريب مهنيي الطب في أمريكا الوسطى، تعلّم فيه نحو 100 –وهو أمر يسعدنا-، يوفّر بلدنا اليوم المنح الدراسية لعشرات الآلاف من أمريكا اللاتينية والكاريبي، الذين يتأهلون في كوبا كأطباء بشكل مجاني. وطبعاً لا يتم استثناء الطلاب الأمريكيين، والذين يتعاملون مع دراستهم بجدية عالية.

إننا نتعاون مع فنزويلا في تأهيل أكثر من 20 ألف شاب، ممن يدرسون الطب ويحضرون المراجعات الطبية في الأحياء الفقيرة، التي يقدم العناية فيها أخصائيون كوبيون، وذلك لكي يتكيفوا مع مستقبلهم ومع مهمتهم القاسية.

"كومفورت"، التي يوجد على متنها 800 ما بين طاقم وملاحين، لا يمكنها العناية بعدد كبير من المواطنين. من المستحيل تنفيذ برنامج طبي على فصول. فالانتعاش، على سبيل المثال، يحتاج في حالات كثيرة لأشهر من العمل. والخدمات التي تقدّمها كوبا لشعبها في مجمع طبي أو في مستشفى مهيّأ هي خدمات دائمة، ويمكن العناية بالمرضى في أي ساعة من ساعات النهار أو الليل. لقد قمنا بتأهيل العدد اللازم من المنعِشين.

عمليات العيون تحتاج أيضاً لعناية خاصة. مراكز طب العيون في بلدنا تجري عمليات لأكثر من 50 ألف كوبي سنوياً تشمل 27 نوعاً من الأمراض. ليس هناك قائمة انتظار لإجراء عملية القرنيّة، والتي تحتاج لعملية تنظيم خاصة. فليتمّ إجراء استقصاء دقيق في الولايات المتحدة وسنرى كم يبلغ عدد الأشخاص الذين يحتاجون لعمليات بين سكان ذلك البلد، والذين، وبالنظر لعدم فحصهم أبداً من قبل طبيب عيون، يعيدون مشكلاتهم البصرية لأسباب أخرى ويعرضون أنفسهم لخطر الإصابة بالعمى أو بأضرار كبيرة في حاسة البصر. سيتم التحقق بالتأكيد أن عدد هؤلاء الأشخاص يبلغ ملايين.

لا أدرج في الرقم المذكور مئات الآلاف من الأمريكيين اللاتينيين والكاريبيين الذي يتم إجراء عمليات لجزء منهم في كوبا، والجزء الأكبر في بلدانهم نفسها، على يد أخصائيين كوبيين في طب العيون. في بوليفيا وحدها يبلغ أكثر 100 ألف سنوياً. في هذه الحالة يشارك إلى جانب أخصائيينا أطباء بوليفيون جرى تأهيلهم في مدرسة الطب الأمريكية اللاتينية.

سنرى كيف يمكن لـ "كونفورت" أن تتدبر الأمر في هايتي، بتقديمها خدمة طبية على مدى أسبوع، حيث يوجد في الأقاليم الأحد عشر من البلاد وفي 123 من أصل 134 بلدية، أطباء كوبيون مع خريجين من مدرسة الطب الأمريكية اللاتينية أو مع طلاب هايتيين هم في الفصل الأخير من دراستهم، لمحاربة الآيدز وغيره من الأمراض المدارية.

المشكلة هي أن الولايات المتحدة لا تستطيع أن تفعل ما تفعله كوبا. خلافاً لذلك، إنها تضغط بشكل همجي على شركات منتجة لمعدات طبية رائعة تم تزويد بلدنا بها من أجل منعها من تحديث برامج كمبيوترية محددة أو تأمين قطعة غيار معينة يتواجد امتيازها في الولايات المتحدة. يمكنني في هذا الصدد أن أذكر حالات محددة وأسماء الشركات. إنه أمر مثير للاشمئزاز، مع أن لدينا حلولاً تجعلنا أكثر حصانة في هذا الميدان.

قبل أقل من ستة أشهر لم يكن بوش قد اخترع بعد عولمة إنتاج الوقود انطلاقاً من المواد الغذائية داخل الولايات المتحدة وخارجها. أولئك الذين يعرفون قيمة الدهون والمواد الغذائية البروتينية بالنسبة للتغذية البشرية يدركون عواقب افتقاد هذه المواد بالنسبة للنساء الحوامل والأطفال والفتيان والكبار والمسنّين. وِزر هذا النقص سيقع على البلدان الأقل نمواً، أي على الجزء الأكبر من البشرية. لن يكون مفاجئاً لأحد ارتفاع أسعار المواد الغذائية الأساسية وما سيجلبه ذلك من اضطراب اجتماعي.

يوم أمس الجمعة، 13 تموز/يوليو، ارتفع سعر النفط إلى 79.18 دولاراً للبرميل الواحد. إنها واحدة أخرى من نتائج رقصة الورق وحرب العراق.

قبل 48 ساعة فقط من الآن، صرّح وزير الأمن الأمريكي، ميشيل شيرتوف، بأنه يشعر "بإحساس عميق بأنه يمكن حدوث عملية تفجير في موسم الصيف" في ذلك البلد. أمر مشابه عبرت عنه وزيرة الخارجية ومن ثم رئيس الولايات المتحدة نفسه. ولكنهم في ذات الوقت الذي أبلغوا فيه عن المخاطر الكامنة، بذلوا أكبر جهد ممكن من أجل طمأنة الرأي العام.

إن حكومة الولايات المتحدة ترى كل شيء وتسمع كل شي بإذن رسمي أو بدونه. تتمتع أيضاً بالعديد من الهيئات الاستخبارية وهيئات مكافحة التجسس وتخصص موارد اقتصادية هائلة لأعمال التجسس. يمكنها الحصول على ما تحتاجه من معلومات أمنية من دون أن تخطف أو تعذب أو تقتل في السجون السرية. كل العالم يعرف الغايات الاقتصادية الحقيقية التي يجري السعي لتحقيقها عبر الاستخدام العالمي للعنف والقوة. أي هجوم على سكانها يمكنها منعه، إلا إذا حكمت الضرورة الإمبراطورية بتوجيه الضربة الحاسمة من أجل مواصلة وتبرير الحرب الهمجية التي أعلنتها على ثقافة وديانة واقتصاد واستقلال شعوب أخرى.

من واجبي أن أنهي بالقول:

يوم غد الأحد هو يوم الأطفال. إنني أفكر بهم أثناء كتابتي لهذا التأمل، ولهم أخصصه.

فيدل كاسترو روز

14 تموز/يوليو 2007

الساعة: 5.35 مساءً