lunes, 26 de enero de 2009

Carlos entrevistado ayer en Turkia

Çakal Carlos, Güney'i yalanladı!

'Türkiye'de islamcılarla buluşmadım...Ben bir devrimciyim'

DHA dünyanın en güvenli hapishanesindeki Çakal Carlos ile telefonla görüştü Carlos da Tuncay Güney’in TRT2’de söylediklerini yalanladı. “Bugün gibi hatırlıyorum. Ben 30 yıl önce 1979 yılı Ocak ayında İstanbul’dan transit olarak geçtim ve kimseyle temasta bulunmadım. O kişi (Tuncay Günay) yalan söylüyor”
Çakal Carlos ünvanıyla tanınan dünyanın gelmiş geçmiş en büyük teröristi olarak bilinen Vladimir Ilich Ramirez Sanchez, sık sık aradığı Hürriyet Londra Bürosu’na Ergenekon’un çarpıcı isimlerinden Malatyalı baba Nurettin Güven’in beş gün önce rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını haber verirken, Hürriyet Muhabiri Faruk Zabcı DHA adına yaptığı röportajda Tuncay Günay için “Bu şahıs yalan söylüyor” dedi.
Tuncay Güney’in TRT2’de “Çakal Carlos 1979’da İstanbul’a gelip bir gençle konuştu. İslam dünyasının önemli bir kişisiydi bu. Onu da açıklayın. O İslamcı terörün lideri de hapiste şimdi” yaptığı açıklamayı değerlendiren Carlos, “ Ben devrimciyim. Türkiye’de çok bulundum. İstanbul’dan da çok geçtim ama transit olarak. Suriye sınırlarındaki bölgeden de geçtim. Benim İstanbul’da genç bir liderle konuştuğumu söyleyen kimse yalan söylüyor. Ben bugün gibi hatırlıyorum. 30 yıl önce 1979 yılı Ocak ayında Bağdat’tan Bükreş’e giderken İstanbul’dan transit geçtim ve yalnız da değildim. Yanımda bazı yoldaşlar vardı. Daha önce de İstanbul’dan geçtim ama hepsi transitti. Ayrıca Türkiye’de hiçbir liderle temasım olmadı.” dedi.
27 Mayıs 1971’de Nişantaşı’nda başına kurşun sıkılarak öldürülen 17 Mayıs’ta kaçırılan İsrail Başkonsolosu Efraim Elrom suikastını düzenleyen THKP-C (Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi) militanlarıyla ile Türkiye dışında toplantılar yaptığını saklamayan Carlos, Türkiye’de MİT ajanlarıyla tanışmasını da şöyle anlattı: “Ben onların MİT ajanı olduklarını biliyordum ama onların benim gerçek kimliğimden haberleri olmadı”
Türkiye ile ilgili terör gruplarından kimlerle ilişkisi olduğu sorulduğunda, “Ben Asala’yı ve Asala’nın lideri Agaop Agopyan’ı iyi tanırım. Agop Agopyan’ın asıl ismi Demirciyan’dır . Moskova’da Metro’ya bombalı saldırı konusunda bana bilgi vermişti. Abdullah Öcalan ile de Suriye’nin başkenti Şam’da bir toplantı sırasında karşılaştım. İlişkilerimiz “Merhaba, merhaba”dan ileri gitmedi. Benim kim olduğunu öğrenip öğrenmediğini bilmiyorum” yanıtını veren Carlos, uzun uzun Sudan’dan CIA tarafından nasıl kaçırıldığını anlattı.
Clairvaux Cezaevi’deyken çok yakın arkadaş olduğu Nurettin Güven’in 10 gün önce Paris’e 60 km mesafedeki Poissy’deki yattığı cezaevine sevk edildiğine dikkat çeken Carlos, Nurettin Güven’in beş gün önce nasıl hastalandığını şöyle anlattı: “ Sabah saat 5 sıralarında Nik adında bir Ermeni doktor ile birlikte sohbet ederken aniden rahatsızlandı. Ermeni Nik, bana üstüne yığılan Nurettin Güven’in felç geçirmiş olabileceğini söyledi. Yüzü tutulmuş, dilinde his kalmamış. Beyinle ilgili bir rahatsızlık olduğunu düşündüm ama dün hapishane doktoru tehlikeli durumu olmadığını bana söyledi” Nurettin Güven’in eşi Hatice Güven’in Türkiye’deki ev telefonunu verip ailesinin durumdan haberdar edilmesini isteyen Carlos, dün tekrar Hürriyet bürosunu arayıp arkadaşıyla ilgili bilgi aldı.
Dünyanın en güvenli cezaevi olması gereken cezaevinden dünyayla ilgisi kesilmiş olması gerekirsen istediği her yeri telefonla aramasına akıl erdirilemeyen Carlos, her zamanki gibi büroyu aradığında “Komandante Carlos” (Komutan Carlos) arıyor” dedi. Yaklaşık bir saat süren konuşmayı Çakal Carlos’un nasıl yapabildiğine akıl erdirilemedi.

No hay comentarios: